Şiirleştiren Derviş Baba
Baba Erenler Hoca bir de Mevlevi
Birlikte şenlendirmişler bir eviEv sahibi cömertliğin göstermiş
Neyi var neyi yok sofraya sermiş
Yemeğin ardından baklava gelmiş
Ama tepsi küçük bir kişilikmiş
Baba düşünmüş ki üçüne yetmez
Ağza bulaştırmaya bilem değmez
"Dostlar yedik içtik doydu karın
Hesabın görmek için baklavaların"
"Düşe yatıp yarını beklemeli
Yemeyi birimiz hak etmeli"
"Yemek katık boldu az imiş tatlı
Üçümüze yetmez bu ne yapmalı?"
Diye sorduktan sonra bekledi
Hoca'yla Mavlavi birşey demedi
Baba dedi: "herkes gördüğü düşü
Doğru anlatırsa götürür işi"
"Yani kimin düşü en hayırlıysa
Baklavayı o yer şansı tutarsa"
Yatıp uyumaya karar verilir
Baklava tam orta yere konulur
Hoca'yla Mevlevi yatar uyurlar
Hayırlı düş görmeye koyulurlar
Onlar uyuyunca Bektaşi kalkar
Baklavayı yeyip tepsiyi paklar
Örtüsün kapatıp yeniden yatar
Sabah uyanınca hemencik sorar
"Söyleyiniz canlar neler gördünüz
Siz hanginiz hidayete erdiniz?"
"İlkin sözü Mevlevi şeyhi alır
Göklerde uçtuğunu bir anlatır
Hoca der "düşümde cenneti gördüm
Hurinin gılmanın sırrına erdim"
Neyse Bektaşi'ye sıra gelince
Erenler şunları söyler gönlünce
Baktım ki Mevlevi gökte uçuyor
Hoca hurilerle dalga geçiyor"
"Dedim bunlar bu dünyaya dönmezler
Baklavaya hiç tenezzül etmezler"
"Oturup tatlıyı bir güzel yedim
Sizlere de ne dualar eyledim"
Derviş Baba Mevlevi'yle Hoca'ya
Erenler ne ders vermiş değil mi ya?
Londra, 25-11-1993