Şiirleştiren Derviş Baba
Bektaşi babası bahçesindeydi
Meyva yüklü dallar gölgesindeydiAğaç dikmiş aşılamış büyütmüş
Su ve gübre derken meyvaya yetmiş
Baba'nın keyfi bir yerinde ki
En olgun armutlar tam üstündeki
Kıymıyor koparsın sade bakıyor
Sapsarıya kesmiş balı akıyor
Yanındaki ahlat aşıya hazır
Meyvası bol sanki uğramış Hızır
Kopartıp birini ağzına attı
Olmamıştı daha dilin acıttı
İlk bahara onu budayacaktı
Ankara armudu aşlayacaktı
Eşeği üstünde Hoca'yı gördü
Eğilip kendini işine verdi
Cebelleşmeğe hiç niyeti yoktu
Çünkü yapılacak işi pek çoktu
Hoca yola sarkan dallara baktı
Elmalar armutlar içini yaktı
Erenleri çok iyi biliyordu
Burdan geçip Cuma'ya gidiyordu
Götürememişti bir kere bile
Baba ne diye camiye gele
Hoca meyvalara yaman takıldı
Baktıkça ağzının suları aktı
"Çüş çüş!" deyip eşeğini durdurdu
"Baba kolay gele" diye bağırdı
" Bahçenize kırkbin kere maşallah
Ne de güzel yapmış ol kadir Allah"
" Nasipse meyvadan tatmak dilerim
Kör nefsimi oyalamak isterim"
İçten kızdı Hoca'nın istemine
Bahçesini Allah'a vermesine
Sanki gelip kazma kürek sallamış
Gece yarıları ağaç sulamış
Hoca asıl isteğin yineledi
Kendisinden biraz meyva istedi
Baba içinden der tam yeri geldi
Niy' Allahtan değil benden istedi
" Allah yapısı mı kul yapısı mı?
Öz gönlümden kopan dost meyvası mı?"
"Hoca'm ne istersin gel söyle bana
Devşirip toplayıp vereyim sana"
Hoca dedi "hiç kul meyva mı yapar
Allah yapısı ver O güzel yapar"
Onun beklediği iş bu yanıttı
Ahlatından birkaç meyva koparttı
Hoca ısırınca yüz buruşturdu
Baba'ysa bal armudu atıştırdı
Hoca kul yapısı istememişti
Erenler de acı ahlat vermişti
Derviş Baba imrendi Erenler'e
Gerçek gözle dünyayı görenlere
22/II/1993