Kaygusuz'un son yazdığı "Evliyalar ve Azizler Köyü Onar" Kitabı ölümünden sonra Kızlarının Katkılarıyla yayınlandı...
Kısa Bir Önsöz
Bu çalışma giriş, gelişme ve sonuçlu bir düzyazı planına uyarak yazılmış bir klasik roman değildir. Bir Türkmen boyu veya oymağının inançsal ve yönetimsel önderi ve yerleşimci (kolonizatör) bir Anadolu evliyası olan Şeyh Hasan Onar’ın - namı diğer Sultan Onar ve Onar Dede – eylemlerinin toplumsal belleğe yansıyıp, sözlü tarih oluşturmuş keramet söylenceleriyle birlikte, kurup yerleştiği, adını verdiği Onar köyü ve çevresinin kuruluş öncesi ve sonrası gizem dolu geçmişini romansı dille anlatmayı denedim. Kuşkusuzdur ki bu anlatılarda, özelden genele doğru genişletilerek, 12.yüzyıldan itibaren14.yüzyıla kadar Anadolu Selçukluları’nın sosyal ve siyasal tarihinden önemli kesitler sunulmakta ve 19.yüzyılın ortalarına kadar da geniş okumalar, araştırma ve incelemelere dayanan yeni bulgu ve özet bilgiler yer almaktadır.
Üç bölüme ayrılmış olan bu geniş çerçeveli anlatılar 36 ara başlık içermektedir. Bu başlıklar altında anlatılan ve zaman zaman fotoğraflarla desteklenmiş olaylar çoğu kez farklı mekân ve zamanlarda yaşayan tarihsel kişiler arasında geçen öykülerdir. Anlatan ve anlatılan kişiler ve olaylar değişmekte ve her zaman birbirini izlememekte. Yer yer üçüncü kişi (O) anlatırken, birden araya birinci kişi (Ben) girmektedir anlatıcı olarak. Tarihsel bir olayın ardından emekli akademisyen yazarın telefonu çalar ve bir tur rehberi öğrencisi, Roma kaya mezarları alanında yerli gezginlerini bilgilendirmesi için yardıma çağırmaktadır. Arkasından bir otobüs yolculuğu boyunca, 3. ve 4.yüzyıllara dönülerek, karargâhı Onar topraklarında kurulmuş XII. Fulminata Lejyonu mensubu Hristiyan Azizlerinin Sivas ve Malatya’da katledilmesi olayları ayrıntılanmaktadır o yılların yaşanmışlığı içinde.
Atamız kurucu evliyanın keramet söylencelerinin destansı içeriklerini etraflıca verirken, bunların oluşumu, nesnel özü ve içinde saklı tarihsel gerçeklikleri ortaya çıkarmaya çalıştım. Bazan bu kerametlerin arasına girip çocukluk anılarımdan kesitler sunmaktan da çekinmedim. Farklı başlıklar altında çoğu bağımsız olaylar ve öykülerin içine, daha önce yazdığım Onar ve çevresine ilişkin arkeolojik, tarihsel ve demografik makalelerden bölümler de sokuşturup içerikleri genişletildi...
Böylece Onar köyünün gizemli geçmişi hakkında hem roman diliyle, hem de alıntılayıp yorumladığımız Elvan Çelebi’nin Menakıbname beyitleri ve Derviş Muhammed’in Onar Dede destanı, yani şiir diliyle geniş bir tarih anlatısı oluşturulmuş oldu. Umuyorum ki, Onar’ın prehistorik dönemlerden ve sekiz yüzyıllık kuruluşundan günümüze kadar Türkiye tarihindeki yeri ve önemini okuyucuya kısmen de olsa tanıtmış oldum.
İsmail Kaygusuz, Malatya, Mayıs 2021